bu bloga gezdikçe yazmak istiyordum ama, gezdikçe gezdim daha çok ve ancak, eve döndükten sonra yazabilmek nasip oldu..
8 ekim pazartesi akşamı, tam da columbus day'de new york'a varmam tatlı bir tesadüftü bence..
new york'daki ilk durağım, kalacağım yer olan, brooklyn-kings highway'de arkadaşlarımın yaşadığı apartman oldu. nasıl özlem giderdiğimiz, nasıl sevindiğimiz bize kalsın... ben gördüklerimi anlatayım..
bunun için sabah olması gerekiyordu, ancak ertesi gün gündüz gözüyle kings highway'i görebildim çünkü. burada çoğunlukla yahudilerin (bilhassa rus yahudiler)sonra da türklerin yaşadığını anlatmışlardı. sokaklarda kipalı amcalar, okul forması uzun etekli genç kızlar vardı, ay etekleri yerleri süpürüyordu hep :P ilk defa venedik'te gördüğüm bir şeydi jewish ghetto, fatih-çarşamba'ya benzetmiştim o zaman. kings highway getto olmadığından, burdaki yahudiler de daha az çarşambalı gibiydiler. ama bakar bakmaz ilk gördüğün şey dinleriydi yine de, bunu daha sonra new york ziyareti sırasında vyaka ile konuşma fırsatımız da oldu. anlatırım belki sonra :)
aynı gün, buralardayken kullanmak üzere sınırsız internet ve abd içi sınırsız konuşma hakkı veren bir telefon hattı aldım. sınırsız internete en çok google maps yüzünden ihtiyacım vardı- sanırım google maps ayrı bir yazıya konu olacak- daha önce planladığım şekilde vodafone hattımı kullansaydım batardım herhalde. haftalık metro kartımı da aldıktan sonra artık şehre çıkmaya hazırdım :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder