25 Ekim 2012 Perşembe

google maps



birinci günümün metro sistemini çözmeye çalışarak geçtiğini söylemiştim, bu arada yolumu hep google maps marifetiyle buldum.. gitmek istediğim yeri yazdığımda oraya giden araçları, kaç dakika sonra kalkacağını, ne yöne ne kadar yürüyeceğimi söyledi , sağolsun.. bu arada sokakta da telefonlarındaki google maps uygulamasına  bakarak yürüyen insanlar vardı hep..



 fekat bazen saçma tavsiyelerde de bulunuyordu bence. new york'daki ikinci günümde, google maps'in tavsiyelerini beğenmeyip, böyle aktarma mı olur, dur burda inmiyim de şurda iniyim derken kendimi harlem'de buldum :) istasyon duvarında "değerli eşyalarınıza dikkat! " yazan tabelayı, göbekli polis amcaları ve üstünde fare resmi olan o ikazı da bu durakta gördüğümde çok yanlış geldiğimi anlamıştım. yanlışlığın başladığı iki durak öncesine gidip- bu arada google maps tavsiyesini dikkate almadan hala-  yer üstüne çıktım. yer üstünde museum of  national history binası vardı, müzeli filmlerden hatırladığım bu binayı sadece dışardan görmeyi seçtim çünkü gönlümde başka müzeler vardı. neyse bence artık yaklaşmıştım, gitmek istediğim metropolitan art museum ile aramda bir central park vardı sadece, yolun kalanını artık google maps'e danışabilirdim pek ala, bana m79 otobüsüyle gitmemi söyleyen tavsiyesini dinledim bu defa ve böylece central parkın içinde açılmış ve duvarlarla ayrılmış yoldan new york'daki gözbebeğime ulaştım. central park'a uğramadan öylece geçip gitmek zor gelse de bunu yaptım.

ve böylece ny'deki ikinci günümün akşamında google  maps'e itimat etmemin isabetli olacağını öğrendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder