
bu sayede tekrar yolumun düşmeyeceği chelsea taraflarını görmüş ve bir turistin gezi listesinde genelde bulunmayan bir yerden başlamış oldum böylece geziye...
sol üstteki fotoğraf chelsea'de bir binadan..
alttakiler de chelsea market'ten görüntüler. içinde kitapçılar, sepetçiler, şarküteri, sanat galerileri, ikinci elciler, pastaneler vs.. barındıran eğlenceli bir yer burası. ama bence bir new york ziyaretinde hele de istanbul'dan gelen biri için ilk durak olmamalı. önce biraz gökdelenlerle, kalabalıklarla, ışıltılarla karşılaşıp sonra chelsea markette dinlenmek, yeni şeyler keşfetmek burayı daha ilginç kılabilir. detaylı bilgi için: http://en.wikipedia.org/wiki/Chelsea_Market
bu arada gezerken telefonumun da benim de şarjım azalıyordu, bir şeyler yerken telefonumu şarj etmem gerekiyordu, bu iki hafta boyunca en büyük derdim (tek derdim bu olsun hep) telefonumun şarjını düşünmek oldu. ben de çok tatlı, ilgili garsonları olan ronnybrook milk bar'a girdim. niye burayı tercih ettiğimle ilgili özel bir sebebim yok, ama girdiğime hiç de pişman olmadım. yolu düşenlere havuç çorbasını önerebilirim. burası özellikle sütü ve süt ürünleriyle meşhur bir yer olduğu için, milkshakelerini de deneyin bence. ben az kalsın denemeden çıkıyordum, tam çıkarken bana türkiye'de nasıl "cheers" diyorsunuz diye sorup, ikram ettikleri enfes çilekli milkshake beni bu hatadan kurtardı neyse ki, garsonları sevimliydi evet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder